T24 Haber Merkezi
CHP Sözcüsü Deniz Yücel, partisinin MYK toplantısının ardından gündeme dair açıklamalarda bulundu. Yücel, CHP Genel Başkanı Özgür Özel‘in yarından itibaren gerçekleştireceği Doğu ve Güneydoğu ziyaretlerini de hatırlatarak, Özel’in, Doğu ve Güneydoğu ziyaretleri öncesinde Selahattin Demirtaş‘ı ziyaret etmesini önemli ve anlamlı bulduğunu söyledi, “Biz, CHP olarak toplumun tüm kesimleriyle buluşup onların dertlerine derman olmak, onların sorunlarına çare ve çözüm üretmek için büyük bir kararlılıkla çalışıyoruz. Ülkemizin demokratikleşmesi için, toplumun tüm kesimlerinin hiçbir inanç, etnik kimlik ve köken farkı gözetilmeksizin eşit yurttaşlık temelinde, eşit haklara sahip olarak huzur, refah ve barış içerisinde yaşamaları için üzerimize düşeni yapacağımızdan kimsenin kuşkusu olmasın” ifadelerini kullandı.
“Biz CHP olarak toplumun bütün kesimleriyle uzlaşacağız”
CHP Sözcüsü Yücel, Diyarbakır, Batman, Mardin, Şırnak, Hakkâri ve Van kapsamında yer alacak Doğu ve Güneydoğu ziyaretlerinde Genel Başkan Özel’in, bölgenin esnafıyla, orada yaşayan halk ve STK’larla bir araya geleceğini ifade ederken Özgür Özel’in bu ziyaretleri daha önce sağlık sorunları sebebiyle iptal ettiğini açıkladı. Yücel, bu ziyaret öncesi Genel Başkan Özel’in Selahaddin Demirtaş ile bir araya gelmesinin çok önemli ve anlamlı olduğunu söylerken, “Biz, CHP olarak toplumun tüm kesimleriyle buluşup onların dertlerine derman olmak, onların sorunlarına çare ve çözüm üretmek için büyük bir kararlılıkla çalışıyoruz. Ülkemizin demokratikleşmesi için, toplumun tüm kesimlerinin hiçbir inanç, etnik kimlik ve köken farkı gözetilmeksizin eşit yurttaşlık temelinde, eşit haklara sahip olarak huzur, refah ve barış içerisinde yaşamaları için üzerimize düşeni yapacağımızdan kimsenin kuşkusu olmasın”
“Adalet ve infaz sistemi tümüyle çökmüş durumdadır”
Toplumda artan şiddet olaylarına dair açıklamalarda bulunan Yücel, bu olayların adalet sisteminin çökmesi ve topluma yerleşen cezasızlık algısı yüzünden arttığını ifade etti. Suçluların arkası sağlamsa ceza almadığını ifade eden Chp sözcüsü Yücel, ” Herkesin yaptığının yanına kar kaldığı, ‘Benim suçlum iyidir, seninki kötüdür’ anlayışıyla kişiye özel yasalar çıkaran bu çarpık düzen, toplumsal şiddeti tırmandıran en önemli unsurlardan biridir. Toplumsal düzeni sağlamakta önemli bir rolü olan ceza sisteminin etkili olabilmesi için her şeyden önce verilen cezanın uygulanacağı ve hükümlünün ıslah edilerek topluma yeniden kazandırılacağına ilişkin toplumda güçlü bir inanış olması gerekir. Halbuki bugün ülkemizdeki adalet sistemi ve infaz sistemi tümüyle çökmüş durumdadır” dedi.
“İnfaz Kanunu tam 40 kez değiştirildi”
“Mevcut İnfaz Kanunumuz 2004 yılında, AKP iktidarı döneminde çıkarıldı. O günden bugüne kadar İnfaz Kanunu tam 40 kez değiştirildi. Her bir değişiklikle infaz sistemi zayıflatıldı, etki alanı daraltıldı” diyen Yücel, infaz yasasında olması gereken suçluyu ıslah etme özelliğinin ortadan kalktığını ifade etti. İnsanların bu yüzden hiçbir yerde kendini güvende hissetmediğini söyleyen Yücel, iki üç yılda bir örtülü aflar getirildiğini ifade etti. Yoksulluğun suç oranlarını arttırdığını vurgulayan Yücel, “AKP’nin ülkeyi mahkum ettiği yoksulluk ve hayat pahalılığı, toplumsal dokuyu çözerken yaşamın bir bütün olarak değersiz görülmesine, kişilerin aileleriyle, toplumla ve kendileriyle bağlarının zayıflamasına, yabancılaşmasına neden olmakta; hayata dair umudu, ideali, hayali olmayan gençler suça, uyuşturucuya yönelmektedir. Ya suç faili olmakta ya da suçun mağduru olmaktalar” dedi.
“22 yıllık AKP iktidarının bu topluma verdiği en büyük zararlardan biri adalete olan güvenin kaybedilmiş olmasıdır”
“Gerçek suçluların elini kolunu sallaya sallaya dolaştığı, şiddetin normalleştirildiği, şiddet gören mağdurun suçlandığı bu ülkede, bugüne kadar başında ‘reform’ sözcüğü yazan sekiz yargı paketi Meclis’te kabul edilerek yürürlüğe girdi” diyen Yücel, Dokuzuncu Genel Kurul’da görüşülecek, 10’uncusunun ise hazırlandığı söylenen, Yargı Reformu Paketleri’nin reformu sadece başlığında taşıdığını söyledi. Yücel, torba yasalarla yapılan düzenlemelerle yapılan kanunların anlam ve amacından uzaklaştırıldığını söylerken, 22 yıllık AKP iktidarının bu topluma verdiği en büyük zararlardan birinin adalete olan güvenin kaybedilmesi olduğunu ifade etti.
Yücel, kadın cinayetlerine dair, “Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’nun verilerine göre, eylül ayında 34 kadın öldürüldü. 2024 yılının ilk dokuz ayında 295 kadın katledilirken 117 kadın şüpheli bir şekilde ölü bulundu. Kadına karşı şiddetin engellenmesinde referans bir uluslararası metin olan İstanbul Sözleşmesi’nden çıkılmasından bu yana en az bin 127 kadın öldürüldü. Bugün de Adana’da, Buruk Mezarlığı’nı ziyaret eden bir kadın ve iki kızı, kimliği belirlenemeyen bir zanlı tarafından ne yazık ki öldürüldü” dedi.
“Artan toplumsal şiddet karşısında tüm siyasi partiler birlikte adım atmalıdır”
İstanbul Sözleşmesi’nden Anayasa’ya aykırı bir şekilde, bir gece yarısı kararnamesiyle çıkılmasıyla AKP iktidarının eline bir kez daha kan bulaştığını ifade eden Yücel, “Son yaşanan olaylar bir kez daha göstermiştir ki AKP iktidarı kadınları, çocukları koruyamadığı gibi bebekleri de koruyamamaktadır. CHP olarak toplumsal şiddetteki bu tehlikeli tırmanışın bir bütün olarak ele alınması gerektiğini düşünüyoruz. Sorunun hukuki, psikolojik, sosyolojik, ekonomik pek çok boyutu olduğunu görüyoruz. Köklü ve cesur değişikliklerin yapılması gerekiyor ancak her gün bir kadın cinayeti işlenirken, her gün bir çocuk cinsel istismara uğrarken bu köklü değişikliklerin uzun vadede ortaya çıkacak sonuçlarını bekleyecek kadar çok vaktimiz yok. Toplumsal şiddet şu anda, en can yakıcı haliyle yaşanıyor ve çok hızlı bir şekilde çözülmesi için derhal somut adımlar atılması gerekiyor. İstanbul Sözleşmesi derhal yeniden yürürlüğe koyulmalıdır. 6284 Sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesi Kanunu üzerindeki tartışmalara son verilerek yasanın etkin şekilde uygulanması sağlanmalıdır. Hızlı bir şekilde caydırıcı bir ceza ve infaz sistemiyle de cezasızlığı ortadan kaldıracak düzenlemeler derhal hayata geçirilmelidir. Artan toplumsal şiddet karşısında tüm siyasi partiler birlikte adım atmalıdır” dedi.
“Erteledikleri düzenlemeyi, en olmadık zamanda bir gece Resmi Gazete’de görüveririz”
Yücel, Savunma Sanayi Destekleme Fonu’na dair, “Kaynak sağlamak amacıyla limiti 100 bin lira ve üzeri kredi kartlarından 750 lira katılım payı alınmasını içeren teklif geri çekildi. Daha doğru bir tabirle ertelendi. AKP Grup Başkanı Abdullah Güler, alınan kararı duyururken ‘ertelendi’ diyerek açık kapı bırakmış oldu. Detaylı inceleme yapacaklarmış. Anlaşılan başka bir kılıf arama çalışmaları başlamış. Bu yöntem, AKP iktidarının 22 yıldır uyguladığı yöntemdir. ‘Olmaz. Yapılamaz’ deneni, ‘Ben yaparsam olur’ anlayışıyla halka dayatıp kamuoyunda bir tepki olduğu takdirde geri adım atmak, AKP’nin şanındandır. Fakat atılan bu geri adım vazgeçtikleri anlamına da gelmez. Erteledikleri düzenlemeyi, ülke gündemini değiştirip en olmadık zamanda bir gece Resmi Gazete’de görüveririz” dedi.
“Esad, Suriyelilere ‘Ülkenize dönün’ çağrısı yaparken AKP iktidarı, ‘Üç yıl daha gitmeyin’ diyor”
CHP Sözcüsü Yücel iktidarın mülteci politikasına dair, “Nitelikli eleman sıkıntısı çeken sanayicilerin beklediği haber geldi. Suriyeliler çalışma izni olmadan istihdam edilecek.’ Bunun adı düpedüz imtiyaz. Mülteci aşığı AKP iktidarı, Suriyelilere tanıdığı hakların onda birini staj ve çıraklık mağdurlarına neden tanımıyor? Eğer sanayicilerimizin ara elemana ihtiyacı varsa çırak ve stajyerleri istihdama katın. Önce mağduriyetlerini giderin. E-Devlet’ten işe giriş tarihi hangi gün görünüyorsa sigorta başlangıcını o tarih kabul edin ve sonrasında uzun vade sigortasını yapıp özlük haklarını teslim ederek çırak ve stajyerleri istihdama kazandırın. İşte sosyal devlet anlayışı budur.AKP iktidarının yapması gereken budur. Kendi ülkesinin işsiz evladını, staj ve çıraklık mağduru vatandaşını düşünmeyen iktidar, Suriyelileri, sığınmacıları istihdama katma hayalleri kuruyor. Gençlerimizi işsizliğe mahkûm eden, işsizler ordusunu büyüten ve gençlerimizi değersizleştiren, geleceğe dair umutlarını kaybetmelerine neden olan bu düzeni reddediyor ve bu düzenin mimarı olan AKP’yi uyarıyoruz: Çalışma izni olmayan Suriyelileri istihdama katacağına Türkiye’de üç gençten biri işsiz, onları istihdama kat. Katmazsanız geçim olmaz. Geçim olmazsa da seçim olur” dedi.
“İnsanları Türkiye’ye davet ederek İsrail’in bölgeyi boşaltmasına destek olmuyor musun”
İsrail’in bölgeselleştirdiği savaş, günden güne Orta Doğu coğrafyasını kana bulamaya devam ettiğini söyleyen Yücel, şunları söyledi:
“İsrail hükûmeti bombardımana devam ederken Birleşmiş Milletler Barış Gücü’ne karşı da ateş açıyor. Bölge ülkeleri diken üstünde. Kameralar önünde ‘İsrail bize de saldıracak’ diyenler, perde arkasından İsrail’le ticareti devam ediyorlar.
Erdoğan, ‘İsrail’in nihai hedefi vatan toprağımızdır’ diyor, diğer taraftan İsrail’le demir çelik satmaya devam ediyor. O demir, çelikten bombalar yapılıyor, savaş malzemesi yapılıyor ve İsrail tarafından bölge ülkelerine karşı kullanılıyor. İsrail, hedeflediği genişleme sınırlarını bombalayarak insanları tehcire zorluyor. Bölge bombardımanla boşaltılıyor, ama Erdoğan, ‘Buyursunlar, gelsinler. Kapımız açık’ diyor. Ey Erdoğan, ticaret yaptığın yetmedi, şimdi de kucak açıyorsun. Sen de gayet iyi biliyorsun ki boşaltılan yerlere İsrail yerleşecek. İnsanları Türkiye’ye davet ederek İsrail’in bölgeyi boşaltmasına destek olmuyor musun? Bu yıl içerisinde, İsrail gizli servisi Mossad’a çalışanlar MİT tarafından yakalanmadı mı? Kayıtsız kuyutsuz memlekete soktuğunuz daha kaç ajan var, bilmiyoruz. Bir büyükşehir belediyesi kuracak kadar, 729 bin Suriyeliyi ortadan kaybetmediniz mi?
Olaf Scholtz, suç işlemiş Suriyelileri bize gönderiyor, Miçotakis ‘Türkiye’ye daha çok para vermemiz lazım, sığınmacı ve kaçaklardan Avrupa’yı koruyor’ diyor, Iraklılara vize serbestisi veriyorsunuz, sığınmacı ve kaçakların izinsiz çalışma süresini önce altı aya, sonra da üç yıla çıkarıyorsunuz. Sizin bu millete, Allah rızası için hiçbir hayrınız dokunmayacak mı? Cumhur İttifakı ve Erdoğan’a oy vermiş insanlarımıza sesleniyorum: Erdoğan ve Cumhur İttifakı’na oy verdiğiniz müddetçe Suriyeliler, Afganlar, Afrikalılar, Pakistanlılar da bilimum tüm Orta Doğu ve Afrika coğrafyasından sığınmacı ve kaçaklar memlekete doluşmaya devam edecek. Hem de bunu, dini ve milli değerleri kendine kalkan yaparak yapacaklar. Erdoğan, bunları göndermeyeceğini hem az önce saydığım icraatlarıyla hem de kendisinin açık ifadeleriyle alenen gösterdi. ‘Siz ne yapacaksınız’ derseniz onu da söyleyelim: Biz bu insanları kendi vatanlarına göndereceğiz. İktidara geldiğimizde onları uluslararası hukuka ve insan onuruna uygun bir şekilde göndereceğiz.“
Günün öne çıkan haberleri… TIKLAYIN – ‘Hizmet hareketi’nden darbe girişimine Fethullah Gülen: Yaşamı boyunca siyasette kollandıktan sonra ‘hain’ ilan edildi TIKLAYIN – İmamoğlu’ndan, “ceza almamak için CHP lideri olacak” iddiasına, “Fırsatçı değilim, başka vesile olur, oluşana kadar görevimin başındayım” yanıtı TIKLAYIN – Narin Güran cinayetinde iddianame tamam: 22 sanık yargılanacak, bir numaralı sanık amca Salim Güran TIKLAYIN – Araçları ofis rahatlığında: Patronlar hangi arabaları kullanıyor? TIKLAYIN – 750 TL vergi nedeniyle kredi kartı limitini düşürenlere kötü haber: Bankalara talimat gitti TIKLAYIN – “Vural Çelik” paylaşımı ile tepki çeken Gülse Birsel’e, Şenay Gürler’den destek geldi |
Ahmet Ümit: Artık ciğerim yanıyor, ‘Yırtıcı Kuşlar Zamanı’nı yazmak zorundaydım!
|